Şimdi birinci üniversite bitti de ikinci üniversite mi kaldı diye düşünebilirsiniz. Ama her zaman için eğitim almak, okumak iyidir. O yüzden insanlar yaşamları boyunca yaşamlarından eğitimi eksik etmemelidir. Üstelik eğitim kişinin tüm bilinen faydaları dışında kötü alışkanlıklar edinmesi sağlar ve asla unutulmamalıdır ki bilgi çok ciddi bir güçtür. Kimi zaman paranın açamayacağı kapıları açar.
Bunun farkında birçok insan da ikinci üniversiteyi okuyor. Üstelik günümüzde öyle çok üniversite var ki, bazen bir diploma yetmiyor ve doğal olarak ikinci üniversiteye gereksinim duyuluyor. Biz de bu yazıda bu konuya ana hatları ile bakacağız.
Tahmin edilebileceğe üzere bu işin mimarı ve ülkemizde ilk ortaya çıkaranı Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi. Herhangi bir örgün eğitime devam eden ya da mezun olanlar bu programlara kayıt yaptırarak açıktan okuyabiliyor. Bu güzide okulumuzu takip eden diğer üniversiteler ise İstanbul ve Atatürk üniversiteleri. Tüm bu okullarda hem iki yıllık, hem de dört yıllık bölümler bulunuyor ve kişiler istediği bölümü tercih ediyor.
Tüm bu okullar için iki dönemde de tek seferde okul ücretleri ödeniyor ve bu ücretler okullara ve alınan ders sayısına göre farklılık gösteriyor. Vize ve final yapılıyor tıpkı diğer okullarda olduğu gibi örgün öğretim programlarına bu okullardan geçiş şansı bulunmuyor. Okula girdikten sonra gerisi tamamen öğrencinin yeteneğine ve çalışmasına kalıyor ve ekstra şartlar hiçbir okulda bulunmuyor.