Okul öncesi dönemde çocuk için en büyük öğrenme aracı oyundur. Oyun çocuğunuzun hem mutluluk düzeyini artırır hem de kendiliğinden gelişen dinamik bir süreçtir. Çocuk bu sayede birçok ortama uyum sağlayabilir, sosyalleşebilir.
Ödül ve ceza sistemi 3-12 yaş arasında çoğu zaman ileriye dönük sosyal kaygılara ve içe kapanıklığa yok açar bunun yerine çocuğa bir davranışı oyun içerisinde kazandırmak çok daha eğitici ve doğrudur. Örneğin çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanabilmesi için yemek sonrasında çikolata veya cipsle ödüllendirmek yerine; ona bu yemeği oyun içerisinde eğlenceli bir şekilde sunmak çocuğun sağlıklı beslenmeyi kendiliğinden kabullenmesini sağlar.
Çocuk bütün gelişim basamaklarını oyunla dener ve çevresiyle olan iletişimini oyun aracılığıyla düzenler dolayısıyla çocuğun bulunduğu ortama güven duyması, ebeveynleriyle sağlıklı iletişim kurması, bağımsız ve özgür bir birey olması gibi benlik bilinci oluşum aşamalarında etkin bir rolü vardır.
Oyun, çocuğa yaşamın bir provasını sağlarken aynı zamanda egosantrizmden (benmerkezcilik) sosyalliğe uzanan süreçte sağlıklı bir ruhsal gelişim de sağlar. Benmerkezci düşünceden çıkan ve akranlarıyla birlikte oynanan oyunlara yönelen çocuk bu sayede birlikte çalışmayı, uzlaşmayı, anlaşmayı ve güçlüklerle savaşmayı öğrenir. Bu dönemde çocuğa paylaşmayı akranlarıyla nasıl doğru iletişim kuracağını öğretmek de çok önemlidir. Ebeveynlerle çocuğun birlikte oynadığı oyunlarda ise onların yaşına inebilmek, dinlerken ve konuşurken mümkün olduğunca göz hizasında olmak, kendilerini rahat ve mutlu hissetmelerini sağlamak önemlidir. Oyun oynanılan ortamın mümkün olduğunca ferah olması, kötü örnek oluşturabilecek unsurlardan arınmış olması (sigara vb. ), çocuğun dikkatini çekmesini istemeyeceğiniz eşyalardan arındırılmış olması gerekir. Çocuğun benliğinin şekillenmesinde doğru ebeveyn tutumuyla oynanacak oyunlar büyük rol oynar.