Artık hamileliğin büyük bir süreci geride kalmıştır. Anne adayı bebeğine, bebek de annesine alışır. Aynı zamanda anne adayının vücudu da hamileliğe bağlı olarak salgılanan hormonlara ve büyük değişimlere alışmıştır. Bu nedenle hamileliğin altıncı ayı sıkıntıların da azaldığı, hem bebeğin hem de anne adayının sakinleşmeye başladığı bir dönem olarak adlandırılabilir.
Bebek anne karnında, içinde bulunduğu amniyon sıvısını yutmaya devam ettiği için artık sindirim sistemi de gelişimini büyük ölçüde tamamlamaya başlar. Bu dönemde bebeğin kan hücreleri hızla çoğalır ve bebeğin kemik iliği oluşumu görevini üstlenir. Bebek tat alma duyusu ile tanışır. Artık yuttuğu sıvının tadını da almaya başlamıştır. Bu nedenle önceki aylarda başlayan parmağını emme davranışını daha sık yapmaya başlar.
Bebekler gebeliğin altıncı ayı içerisinde artık solunma hareketini tam olarak yapmayı becerir. Bu nedenle soluma egzersizlerinde bir azalma meydana gelir. Bebeğin pozisyonunda da bir değişim meydana gelir. Bebekler bu dönemde baş aşağı bir duruş sergiler. Ancak arada pozisyonunu değiştirir ve farklı duruşlar da sergiler.
Gebeliğin 6. Ayı Annenin Durumu Nasıldır?
Anne adayının tansiyonu biraz daha düşer. Bu nedenle halsizlik ve çabuk yorulma gibi küçük şikayetler ortaya çıkabilir. Annenin vücudundaki kan yapımı hızlanır ve bu kan bebeğin gelişimi açısından son derece büyük bir öneme sahiptir. Hamileliğin 6. ayı içerisinde anne adayının diş etlerinde de hafif kanalar meydana gelebilir. Bunun nedeni vücudunun kan yapımına birden hız vermesidir ve gayet normal kabul edilir. Anne adayının göğüs uçlarında da bir değişim meydana gelir. Göğüs uçları bölümünden sarı renkte küçük damlalar gelebilir.
Bunun nedeni de vücudun süt üretimi ve süt akışı sisteminin hazırlık aşamasına girmesidir. Bu sarı renkteki maddeler “ağız sütü” olarak adlandırılır. Doğumdan hemen sonra bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir. Ayrıca annenin kasık bölgesinde de küçük kasılmalar meydana gelebilir. Bu kasılmalar genellikle anne adaylarında endişeye neden olur. Erken doğum şüphesi akla gelir fakat kasılmaların çok sık ve çok yoğun olmadığı müddetçe, endişeye mahal verecek herhangi bir durum yoktur.